Çoğu insan kolajeni öncelikle yaşlandıkça cilt dokusunun yaşlanmasını iyileştirmek amacıyla kullanır veya tüketir.
Aslında kolajen yalnızca deride yaygın olarak bulunmaz, aynı zamanda kemiklerin önemli bir bileşenidir ve kemiklerdeki organik maddenin yaklaşık %70-80'ini oluşturur. Kolajen sadece kemik sağlamlığını arttırmakla kalmaz, aynı zamanda inorganik kalsiyumu kollajen iskelesine sıkı bir şekilde bağlayan ve vücudun ihtiyaç duyduğu kemik yoğunluğunu koruyan, aynı zamanda "yumuşak kemik altını" olarak da adlandırılabilen yoğun örgülü bir kolajen iskelesi oluşturur.
Kollajen peptitler aynı zamanda yüksek beslenme ve işleme özelliklerine de sahiptir; kollajen peptitlerin yutulması kemik oluşumunu teşvik edebilir ve düşük kalsiyum seviyelerinde kollajen yapısını güçlendirebilir, böylece kemik gücünü artırabilir, yani osteoporozu önleme etkisine ulaşabilir. Kolajen peptitler, canlı organizmalarda kollajen biyosentezini teşvik etmek için metabolik ajanlar olarak kullanılabilir.
Kolajen peptitlerin ayrıca artroz gibi kolajen hastalıklarına karşı da iyi önleyici ve tedavi edici etkileri vardır; ek olarak, kollajen peptitlerin başka birçok özel fizyolojik işlevi vardır: mide mukozasını koruma ve anti-ülser etkisi, anti-alerjik etki, kan basıncı artışını engelleme gibi, kollajen peptitlerdeki bazı özel amino asitlerin aynı zamanda kansere karşı etkileri de vardır ve diğerleri etkiler.
Gönderim zamanı: 17 Aralık 2022